14 Ağustos 1992
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin 29. Yıl dönümünde Şehit ve Gazilerimizi saygı ile anıyoruz...
14 Ağustos 1992'de sabahın erken saatlerinde, Gürcistan Devlet Konseyinin askerleri, demiryolunu koruma bahanesiyle, Gürcü-Abhaz sınırını İngur nehrinden geçerek Gal-Sukhum karayolu boyunca Abhazya'ya doğru ilerlemeye başladılar. Abhaz ulusunun soykırımını hedefleyen, tam 413 gün boyunca süren kanlı savaş böylelikle başlamış oldu.
"Bugün saat 6.30 da babam ekmek almaya gitti. Tüm şehir ekmek fırınında toplanmıştı. 500-600 kadar insan vardı. 12.30 da annem onun yerine geçmeye gitti. Beni göndermiyorlar – korkuyorlar. 14.45 Besik annemin yerine geçmeye gitti. 16.00 sonunda annem ve Besik ekmek ile eve döndüler."
İşgal altındaki Suhum sakinlerinden öğrenci Ş.Madina'nın günlüğünden.
Abhazya Yüksek Konseyi Başkanı Vladislav Ardzınba halkı düşmana karşı koymaya çağırdı, ülkede 18-40 yaş arası tüm yetişkinlere olağanüstü durum ilan edildi.
15 Ağustos'ta Kafkasya'daki Dağ Halkları Konfederasyonu (KDHK) Kuzey Kafkasya halklarını Abhazya'yı savunmaya çağırıyordu. Aynı gün içerisinde KDHK silahlı birlikleri komutanı Sultan Soslaniev ve profesyonel asker Muhammet Kilba önderliğindeki gönüllü grupları Gudauta'ya gelmeye başladı.
"Artık Abhazya'yı korumak– bizden koparılamaz bir hakkımız ve görevimiz. Bizim için artık Abhazya-Anavatan. Ve bu andan itibaren Kafkasya da herkes Abhaz."
Gönüllülerin yemininden
18 Ağustos'ta Gürcistan tarafı, daha önce varılan anlaşmaları ihlal ederek başkente girdi ve şehri işgal etti. Aynı gün Tiflis, Ardzınba'nın görevden alınması ve bir "askeri meclis" in kurulması kararını açıkladı. Buna karşılık, savaşın ilk gününden sonra Suhum'dan Gudauta'ya hareket eden Abhaz yetkilileri, Vladislav Ardzınba başkanlığında Devlet Savunma Komitesini kurdular.
18 Ağustos 1992 KDHK oturumunda gürcü askerlerin en kısa sürede Abhazya topraklarından çıkarılması talep edildi, 21 Ağustos da ise KDHK Başkanı Yuriy Şanibov ve Konfederasyon Parlamentosu Başkanı Yusup Soslanbekov, gönüllülerin işgalcilere karşı silahlı kuvvet olarak Abhazya topraklarına nakledilmesi kararını onayladılar. Abhazya'ya Kuzey Kafkasya'dan gelen gönüllüler olarak, birinci ve ikinci taburların dışında üçüncü yedek tabur desteği gönderildi.
23 Ağustos da 35 kişiden oluşan ilk Türkiyeli gönüllü gurubu Gudauta'ya ulaşır. Abhazya'yı savunmaya Güney Osetya ve Rusya'nın Güneyinden de gönüllü grupları geldi.
7 - 8 Ekim tarihinde Lıhnı köyünde I. Dünya Abhaz ve Abaza uluslarının Kongresi gerçekleştirildi. Farklı ülkelerden soydaşlarımız konuşmalar yaptı. İki gün süren çalışmalardan sonra delegeler Deklarasyonu onayladılar. BM'ye, Kafkasya halklarına, Rusya Cumhurbaşkanı'na ve Yüksek Konseye bildirge yayınladılar.
22 Ekim gürcü birlikleri işgal altına aldıkları Suhum'da Abhaz Dil, Edebiyat ve Tarih Enstitüsü ile Devlet Arşiv Binasını ateşe verdiler. Abhazya'nın tarih ve kültürüne dair eşsiz eserler bir daha kazanılamayacak şekilde yok edildiler.
26 Ekim de gerçekleştirilen Oçamçıra'nın işgalden kurtarılması operasyonu başarısızlıkla sonuçlandı. 3 Kasım'da Abhaz ordusunun ilk Şrom taarruzu da bekledikleri gibi olmadı. Yine de Abhaz ordusunun başarıları da vardı, özellikle Oçamçira bölgesinde Koçara köyünün temizlenmesi umutlandırıyordu.
14 Aralık yüksek dağlık Lata köyünde, gürcü silahlı kuvvetleri, abluka altındaki Tkuarçal'dan insanları kurtarmak için sefer yapan Rusya silahlı kuvvetlerinin МИ-8 helikopterini vurdu. 30 dan fazlasının çocuk olduğu 85 kişi yanarak hayatını kaybetti.
Cephenin Gumısta bölgesinde Ocak ve Mart aylarında gerçekleştirdiği çıkarmalarda başarısızlıkla sonuçlandı. Üstüne üstük 5 Ocak 1993'te gerçekleştirilen Suhum'daki operasyon sırasında 37 Abhaz savaşçısı öldü, 100'den fazla kişi yaralandı. Mart ayındaki operasyonda, çeşitli kaynaklara göre, 200 ila 400 kadar insan öldü, 32 Abhaz savaşçıdan ise hiç haber alınamadı.
"Bize ne kadar çok acı verirse versin, sevdiklerimizin, sahip oldukları en kıymetli şeyleri - yaşamlarını - Anavatanlarının özgürlüğü için verdiklerini biliyoruz. Mezarlarının vatan topraklarında olduğunu biliyoruz. Onların hatırası bizi daha da birleştirecek. Şehre gelerek sevdiklerimizin mezarlarını ziyaret ederek onların hak ettiği saygıyı hatıralarına sunacağız".
Mart çıkarmasında hayatını kaybeden savaşçıların ailelerinin yaptıkları konuşmalardan.
"Bizim için zafer dağların ardı kadar uzak değil. Zaferimiz çok yakında– Suhum'da! Herkesi bu yılbaşı gecesinde, savaşta ölenleri, Abhazya'nın özgürlüğü için hayatını veren her bir şövalyeyi, her bir savaşçımızı hatırlamaya, anısına saygı göstermeye çağırıyorum. Biz bu savaşı kazanmak zorundayız, aksi takdirde bizi bekleyen şey sadece yok olup gitmek"
Abhazya Yüksek Konseyi Başkanının Yılbaşı konuşmasından.
16 Eylül'de Suhum saldırı operasyonu başladı, Doğu Cephesi savaşçıları Oçamçira -Suhum yolunu bloke ederek başkentte Gürcistan birliklerine bir şekilde yardım ulaşması imkânını ortadan kaldırdılar. Gumısta Cephesi savaşçıları düşmanın sıkı kademeli savunmasını kırdı ve Suhum'u kuşattı. 26 Eylül tarihinde Abhazya'nın başkenti ablukadan kurtarıldı ve düşmanın 12 bin kişilik grupları tamamen parçalandı.
29 Eylül günü tarihi bir buluşma gerçekleşti, Kodor köprüsünde Gumısta Cephesi(Batı) ve Doğu Cepheleri bir araya geldiler
30 Eylülde ise Abhaz ordusu devlet bayrağını göndere çektiği Gürcistan ile devlet sınırı olan İngur nehrine vardı.
Savaşın Abhazya'ya verdiği ekonomik zararın 11 milyon dolar olduğunu belirtiyordu. Savaş sırasında Abhaz ulusunun tarihi ve kültürel anıtları da tahrip edildi. Değerli belgeler, nadir kitaplar ve eserler yok edildi
Abhazya için "Kurtuluş Savaşı" olan bu savaşın sonucunda Abhazya büyük kayıplar verdi. Yayımlanan verilere göre, Abhazya tarafından, siviller, yaşlılar, kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere dört bine yakın insan hayatını kaybetti.
Yüksek nüfusa sahip olmayan, yüz bin kişilik bir ulus için çok yüksek bir rakamdı. Abhazya'da savaşın dokunmadığı -yakınını kaybetmeyen tek bir aile bile kalmamıştı. Yüzlerce insanın ismi de hala haber alınamayan kayıplar arasında...
Sonsuza kadar yaşasın Bağımsız Abhazya...